18 Kasım 2014 Salı

VAR MIYIZ KÜFRE BAŞKALDIRIYA?

Volkan Demirel olayından nasıl bir fayda devşirebiliriz?
Bir futbolcunun küfre başkaldırması, küfürden dolayı sahayı ve stadı terk etmesi bir yönüyle çok anlamlı görünüyor. Meselenin diğer boyutlarını ve Volkan’ın heybesindeki vukuatları bir kenara bırakınca bu olay temiz bir sayfa açmak için fırsat olabilir. Yani toplum olarak altında ezildiğimiz, adeta sokağın, tribünlerin örf ve ananeleri arasına giren ‘küfür’ illetiyle aramıza mesafe koyabilme yolunda yeni bir başlangıç yapabiliriz. Küfre karşı seferberlik başlatabiliriz. Özetle bu olaydan önemli faydalar devşirebiliriz.


Bunu yapabileceğimize inanıyor muşuz?
Maalesef buna evet diyebileceğim bir ahlak, bir düşünce, bir samimiyet iklimi göremiyorum ortalıkta. Sadece gürültünün ve kavganın keyfini çıkarmakla meşgulüz.

Burada Volkan’ın kendisine sorması gereken sorular yok mu?
Volkan’ın kendisine sorması gereken çok fazla soru var. Ondan önce Rüştü Reçber yıllarca Milli Takım kalesini korudu. Ancak Rüştü hiçbir zaman Fenerbahçeli olmayan taraftarların gözünde bir nefret objesine dönüşmedi. Bu sebeple mutlaka ‘Neden ben?’ sorusunu kendisine yöneltmeli Volkan. Ayrıca bir futbolcunun maç öncesinde ve maç esnasında tribünlerle diyaloğa girmesi hem yanlış hem de tehlikeli. Volkan belli ki oldukça duygusal bir insan. Öyleyse kitlelerin duygularını ve duyarlılığını dikkate almadı. Tabii bu olaydan dolayı sadece Volkan’ın değil hepimizin kendimize sormamız gereken sorular var.

Peki Volkan’ı eleştirmek küfrü mazur ve masum görmek anlamına gelmiyor mu?
Hayır gelmiyor. İki yanlışın da altını çizmeliyiz.  Şenol Güneş’in söylediği gibi futbolcular da sanatçıdır. Sanat insanlarıdır. Tavır ve davranışlarıyla örnek olmak zorundadır. Küfre karşı ortaya koydukları tavrın içini dolduracak davranış modelini hem sahanın içinde hem de sahanın dışında yaşamalılar, yaşatmalılar.

Yaşananlar Fatih Terim’le ilgili neler düşündürüyor?
Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak olayından sonra Volkan’ın maç öncesi stadı terk etmesi ve Terim’in gelişmelere hâkim olmadığı görüntüsü düşündürücü. Mazeret küfür de olsa hocanın otoritesiyle ilgili ciddi soru işaretleri gündeme gelmiştir.

Kazakistan maçının bize armağan ettiği güzellikler yok mu?
Dünya sıralamasında 132. olan bir ülkeyi mağlup ettik. Yine de buradan bakarak galibiyeti küçümsemeyelim. Bütün meselesi savunma olan bir takım karşısında ilk 45 dakikada ortaya koyduğumuz pas estetiği ve pozisyon zenginliği fantastik boyuttaydı. Kazakistan maçı taşıdığımız potansiyel ve futbol istidadı açısından sevindirici ipuçları verdi. Neler yapabileceğimizi gördük. Biz bu oyundan, bu takımdan çok daha fazlasıyız, bunu gördük.

Galiba bir de Güneş gerçeğini gördük

Evet Şenol Güneş’in elinin değdiği Bursaspor Milli Takım’a dört oyuncu verdi. Ozan Tufan da zaten karar kılmıştık. Bu maçta Serdar Aziz’in ne denli modern bir stoper olduğunu keşfettik. Attığı gol, zeka, beceri ve esnekliğin zirvede buluşmasıydı. Ayrıca Volkan Şen de sahanın parıltılı isimleri arasındaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder