VAR MIYIZ KÜFRE BAŞKALDIRIYA?
Volkan Demirel
olayından nasıl bir fayda devşirebiliriz?
Bir futbolcunun küfre başkaldırması, küfürden dolayı sahayı
ve stadı terk etmesi bir yönüyle çok anlamlı görünüyor. Meselenin diğer
boyutlarını ve Volkan’ın heybesindeki vukuatları bir kenara bırakınca bu olay
temiz bir sayfa açmak için fırsat olabilir. Yani toplum olarak altında
ezildiğimiz, adeta sokağın, tribünlerin örf ve ananeleri arasına giren ‘küfür’
illetiyle aramıza mesafe koyabilme yolunda yeni bir başlangıç yapabiliriz.
Küfre karşı seferberlik başlatabiliriz. Özetle bu olaydan önemli faydalar
devşirebiliriz.
Bunu yapabileceğimize
inanıyor muşuz?
Maalesef buna evet diyebileceğim bir ahlak, bir düşünce, bir
samimiyet iklimi göremiyorum ortalıkta. Sadece gürültünün ve kavganın keyfini
çıkarmakla meşgulüz.
Burada Volkan’ın
kendisine sorması gereken sorular yok mu?
Volkan’ın kendisine sorması gereken çok fazla soru var. Ondan
önce Rüştü Reçber yıllarca Milli Takım kalesini korudu. Ancak Rüştü hiçbir
zaman Fenerbahçeli olmayan taraftarların gözünde bir nefret objesine dönüşmedi. Bu sebeple mutlaka ‘Neden ben?’
sorusunu kendisine yöneltmeli Volkan. Ayrıca bir futbolcunun maç öncesinde ve
maç esnasında tribünlerle diyaloğa girmesi hem yanlış hem de tehlikeli. Volkan
belli ki oldukça duygusal bir insan. Öyleyse kitlelerin duygularını ve
duyarlılığını dikkate almadı. Tabii bu olaydan dolayı sadece Volkan’ın değil
hepimizin kendimize sormamız gereken sorular var.
Peki Volkan’ı
eleştirmek küfrü mazur ve masum görmek anlamına gelmiyor mu?
Hayır gelmiyor. İki yanlışın da altını çizmeliyiz. Şenol Güneş’in söylediği gibi futbolcular da
sanatçıdır. Sanat insanlarıdır. Tavır ve davranışlarıyla örnek olmak zorundadır.
Küfre karşı ortaya koydukları tavrın içini dolduracak davranış modelini hem
sahanın içinde hem de sahanın dışında yaşamalılar, yaşatmalılar.
Yaşananlar Fatih Terim’le
ilgili neler düşündürüyor?
Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak olayından sonra Volkan’ın maç
öncesi stadı terk etmesi ve Terim’in gelişmelere hâkim olmadığı görüntüsü düşündürücü.
Mazeret küfür de olsa hocanın otoritesiyle ilgili ciddi soru işaretleri gündeme
gelmiştir.
Kazakistan maçının bize
armağan ettiği güzellikler yok mu?
Dünya sıralamasında 132. olan bir ülkeyi mağlup ettik. Yine
de buradan bakarak galibiyeti küçümsemeyelim. Bütün meselesi savunma olan bir
takım karşısında ilk 45 dakikada ortaya koyduğumuz pas estetiği ve pozisyon
zenginliği fantastik boyuttaydı. Kazakistan maçı taşıdığımız potansiyel ve
futbol istidadı açısından sevindirici ipuçları verdi. Neler yapabileceğimizi
gördük. Biz bu oyundan, bu takımdan çok daha fazlasıyız, bunu gördük.
Galiba bir de Güneş
gerçeğini gördük
Evet Şenol Güneş’in elinin değdiği Bursaspor Milli Takım’a
dört oyuncu verdi. Ozan Tufan da zaten karar kılmıştık. Bu maçta Serdar Aziz’in
ne denli modern bir stoper olduğunu keşfettik. Attığı gol, zeka, beceri ve
esnekliğin zirvede buluşmasıydı. Ayrıca Volkan Şen de sahanın parıltılı
isimleri arasındaydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder