Kabuğunu kıran Aslan’ın
vuruluşu….
Galatasaray’ın tempolu başlangıcı sürpriz miydi?
Hamza
hoca, başarısını en çok elindeki oyuncu karakterine uygun futbol oynatmasına
borçlu. Bu sebeple adres Saracoğlu da olsa Galatasaray’ın top santra
noktasından çıkar çıkmaz bütün Florya nüfusunu toplayarak Volkan’ın kalesine
doğru akması kendisi açısından doğru stratejiydi. Elbette bu denli
pervasız bir başlangıcı Fenerbahçe beklemiyordu.
Diego’yu sahada görmek şaşırtıcı mıydı ve Brezilyalı
beklenen performansı gösterebildi mi?
Diego’nun
ilk onbir de sahaya çıkması değil tam tersi şaşırtıcı bir durum. Lakin, İsmail
Kartal özelinde Diego’nun direkt oynaması lütuf gibi geliyor bize. Bu oyuncu,
top Fenerbahçe’ye geçtiğinde hakiki bir yönetmenden farksızdı. Sürekli doğru
pas tercihleri yaptı. Galatasaray’ın takım halinde müthiş bir dikkatle
savunmaya çekildiğini gördüğü süreçte de ceza alanı dışından şuta sarıldı ama
kalede tecrübeli Muslera vardı.
Sürekli aksiyona rağmen gol neden 81. dakikayı
bekledi?
İkinci
yarının büyük bölümünde Fenerbahçe oyunu tek kaleye çevirdi. Galatasaray,
Sneijder’ine kadar takım savunmasından hiç taviz vermedi. Bu sebeple
Fenerbahçe, konforlu pozisyon bulamadı. Ne zaman ki, Sarı-Kırmızılılar kabuğunu
kırıp öne doğru yürümeye başladı işte o süreçte olan oldu. Kuyt, az
adamla yakalanan Galatasaray savunmasını çıkarılması zor bir noktaya giden
vuruşla cezalandırdı. Ardından onun kadar önemli bir icraatı Volkan
gerçekleştirdi. Yasin’in vuruşuna vize vermeyerek Fenerbahçe açısından çok
kıymetli üç puanın altına güçlü bir imza koydu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder