CARDOZA TRABZON OLMUŞTUR
Hayır Cardoroza’nın attığı o
muhteşem gol değil
Beni en çok Cardoza’nın gol
atma isteği etkiledi.
Maçı seyrederken dikkat
ettim; ünlü Paraguaylı forvetin yüzünde Trabzon şehrinin bütün hissiyatı, hayal
kırıklıkları, yaşanamamışlıklar, ertelenmiş mutluluklar ve en küçük bir
kıvılcımda umut devşirme istidadı adeta mücessem bir hale bürünmüştü.
Uzaklardan gelerek çok kısa
bir sürede bu aidiyet iklimini ve mazinin ağır yüküne ortak olabilme
sorumluluğunu yakalayabilmek ancak bir duygu adamının yapabileceği iştir. Ben
Cardoza’daki bu hali, bu bütünleşmeyi, bu bordo-mavi bakışları görünce kararımı
verdim; hükmümü biçtim: Cardoza artık Trabzon olmuştur.
Umarım bu güzel buluşmadan
hissemize güzel hikayeler düşer. Trabzon-Cardoza birlikteliği anlamlı, duygulu
bir başarı öyküsü olarak arşiv sayfalarına doğru yolculuğa çıkar. Böylece yukarıda
yazdıklarım isabetsiz bir teşhis ve erken bir temenniden ibaret kalmaz.
Bu
ne yaman çelişki anne!
Trabzon-Mersin İdman Yurdu
maçında Mustafa Akbaş, kafasına aldığı darbe sonucu sakatlandı ve oyuna devam
edemedi. Baktık ikinci yarıda onun yerine giren Zeki Yavru, sol bekte görev
yapıyor. Bu manzarayı görünce ister istemez Ahmet Kaya’nın meşhur şarkısının
şu sözleri geldi aklıma: “Bu ne yaman çelişki anne!”
21-22 transfer yapan bir
takım, içine düştüğü sakatlık girdabı yüzünden şu ana kadar sol ayağıyla her
hangi bir sıradan futbol işçiliğine dahi şahit olmadığımız Zeki ile sol
tarafını savunmaya ve işletmeye çalışıyor. (Aykut Demir ve Yusuf Erdoğan’dan
sonra İshak Doğan ile Musa Nizam da sakatlık kervanına katılmış). Bu durumda ‘ters
kanat oyuncusu’ kavramından sonra literatüre bir futbol tabiri daha ilave
edebiliriz: “Ters bek oyuncusu!”
Trabzonspor’un Mersin
galibiyetiyle ilgili önemli not: Kornerlerden gelen asistlerle atılan ilk iki
gol; pivot hüviyetinde bir forvete sahipken duran toplarda defansif oyuncuları da devreye sokmanın ne denli geçerli ve etkili bir strateji olduğunu gösterdi.
Mesele
120 kilometre hızla vurmak değil
Sneijder’in Fenerbahçe’ye
attığı ilk golün hızı; 104, ikincinin ise 109 küsür km olarak açıklandı.
Elbette 120 km hızın üzerinde şahane gol vuruşlarına da aşınayız. Ancak
Hollandalı’nın gollerini ayrıcalıklı tutan başka bir şey daha var ki, üzerinde
durmaya, konuşmaya ve yazmaya değer. Sneijder, bu vuruşları sağ ayağının içiyle
yaptı, Yani yarı plaseydi o şutlar. Yorgunluğun bütün adele ve hücreleri teslim
almaya başladığı maçın son anlarına ayak içiyle böyle iki enfes şut sığdırmak Sneijder’in
gollerini olağanüstü kılıyor benim nazarımda.
Son
söz: Futbolun özeti goldür…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder